Bundan sonra partisinin tüm çalışmalarında yer alacağını, özellikle, Merkez Yönetim Kurulu ve grup toplantılarına mümkün olduğu kadar katılacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak, bilindiği gibi Cumhurbaşkanı sıfatıyla yürütmem gereken pek çok görev bulunuyor. Bu sebeple şahsen katılamadığım toplantılara, ihdas ettiğimiz Genel Başkanvekilliğiyle Sayın Binali Yıldırım kardeşim başkanlık ederek yürütecektir. Kendisi demokrasi tarihimize altın harflerle yazılacak bir süreci başarıyla yürütmüştür. Bu vesileyle Sayın Yıldırım’a AK Parti Genel Başkanı olarak bugüne kadar yaptığı tüm çalışmalar için sizler ve milletimin huzurunda teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum.” diye ekledi.
“TOPLUMSAL MERKEZİ, SİYASİ MERKEZE TAŞIMA SÖZÜ VERMİŞTİK”
14 Ağustos 2001’de AK Parti’yi kurduklarında “Türkiye’nin sorunları çözümsüz değildir” dediğini ve çareyi doğrudan millette arayacaklarını söylediğini, hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “En önemlisi de, toplumsal merkezi siyasi merkeze taşıma sözünü vermiştik, bu da tabi Türkiye’nin siyasi hayatında bir ilkti. İşte bu anlayışla açıkladığımız parti programımızda yer alan hususların tamamını da hayata geçirmenin çabası içinde olduk. Elbette programımızda yer alan hususlardan hâlen yapamadıklarımız var, yapmamız gerekenler var, inşallah onları da yeni yönetim sistemimizle birlikte gerçekleştirme imkânı elde edeceğiz” diye konuştu.
AK Parti’nin; kendini sürekli geliştirmesine, yenilemesine, gençleştirmesine rağmen çizgisinde en küçük bir sapmaya meydan vermediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkeye gerçek manada demokrasiyi de, gerçek manada Cumhuriyeti de, gerçek manada refahı da getiren AK Parti olmuştur. Birileri kabul etmeye bilir, ama ben sosyal hayatın da bir matematiğinin olduğuna inanlardanım, 2 kere 2 4’tür, buranın da bir gerçekleri vardır” ifadelerini kullandı.
“AK PARTİ MİLLÎ VE YERLİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Evet, AK Parti demokrattır, bunun için millî iradeyi, sandığı, milletin tercihlerini hep en üstte tutmuştur. AK Parti Cumhuriyetçidir. Bunun için bir kişiye, zümreye, hizbe, PKK gibi eli kanlı, FETÖ gibi milletimizin değerlerini istismar eden örgütlere değil, sadece ve sadece cumhura dayanmış millete teslim olmuştur. AK Parti millîdir, yerlidir. Bunun için attığı adımlarda, yaptığı icraatlar da şu veya bu gücün, şu veya bu ülkenin değil, sadece milletin ne dediğine, halkın ne istediğine bakmıştır. AK Parti kucaklayıcıdır. Ülkemizin bütünlüğüne ve milletimizin birliğine husumet göstermeyen herkesi kökenine, meşrebine, inancına, kılığına ve diğer tüm farklılıklarına bakmaksızın kendisinin doğal bir parçası olarak görmüştür. Bunun için her fırsatta hedefimiz 80 milyon vatandaşımızın tamamının gönlünü kazanmaktır diyorum, buna gayret edeceğiz. AK Parti aynı zamanda tüm mazlumların ve mağdurların hamisidir. Bunun için hükûmetlerimiz döneminde dünyanın neresinde gözü yaşlı, gönlü kırık, eziyet çeken, zulme uğrayan mazlum varsa hepsine el uzattı.”
“EN CESUR, EN İLERİ DEĞİŞİMLER AK PARTİ HÜKÛMETLERİ DÖNEMİNDE YAŞANDI”
AK Parti’nin ülkenin zenginliklerini milletin tamamına aktardığını, Türkiye’nin imkânları aynı olmasına rağmen, kişi başına düşen millî geliri 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara çıkarmış olmalarının, bunun en büyük ispatı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti elbette aynı zamanda muhafazakârdır. Milletimizin tarihine, kültürüne, değerlerine saldırılmasına, düşmanlık edilmesine, tahribine karşı çıkmış, bu değerlere sımsıkı sahip çıkmıştır. Bununla birlikte AK Parti, evet, açık söylemek lazım, devrimci bir partidir. Batı ne diyordu? ‘AK Parti bir siyasi sessiz devrim gerçekleştirmiştir’ diyordu. Türkiye Cumhuriyet döneminde en cesur, en ileri, en kapsamlı, en etkili değişimleri AK Parti hükûmetleri döneminde yaşamıştır. Hak ve özgürlükler konusunda hiçbir dönemde atılamayan adımlar bizim dönemimizde atılmıştır” şeklinde konuştu.
“Devrimciyiz diye konuşanlara sesleniyorum, hangi adımı attınız, söyleyin bakalım? Hak ve özgürlükler konusunda AK Parti’nin attığı adımları acaba AK Parti’den önce hanginiz attınız?” sorularını yönelten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ülkede kılık-kıyafet noktasında bizim yavrularımızı üniversitelerin kapısından kovanlar siz olmadınız mı? Okulların kapısında anneleri ağlatan siz olmadınız mı? Kızlarımızı sokaklarda hüngür hüngür sürüyen siz olmadınız mı? Nerede özgürlüğünüz? Devletin içinde kadınlarımızı başı açık, başı örtülü olarak sınıf sınıf ayrımlara tabi tutan siz olmadınız mı? Nerede eğitim özgürlüğü? Nerede inanç özgürlüğü? Nerede düşünce, fikir özgürlüğü? Öyle ‘özgürlük benim sınıfıma dâhil olanlarla olur’ mantığı özgürlük tanımında yoktur, böyle bir şey olamaz. Ama bizim şu anda böyle bir sorunumuz hamdolsun yok ve Türkiye’de de herkes şu anda devletin kurumlarında da, bütün değişik, özel-devlet, her yerde başı açık, başı örtülü el ele, kol kola dayanışma içeresinde yürüyorlar; demek ki oluyor. Ya bu milletin fertlerini, bu milletin bireylerini bir birine düşman ettiğiniz sürece bu millet size bu ülkede iktidar vermez, vermeyecektir, bunu böyle bilin.”
“AK PARTİ, DEVLETİ MİLLETİYLE BULUŞTURDU”
AK Parti’nin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni milletiyle buluşturduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş dönemlerde milletin uzun yıllar kimi hak ve özgürlüklerinin kısıtlandığını, hatta tümüyle elinden alındığını, kimi sahipsiz bırakıldığını, en basit insani ihtiyaçlarını karşılayacak imkânlara sahip olamayıp geleceğinden ümidini kestiğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyle ki, vatanları, bayrakları, mukaddesleri söz konusu olduğunda canları dâhil her şeylerini feda etmekten çekinmeyen insanlar, devlet dendiğinde başlarını yere eğer olmuşlardı. AK Parti işte bu büyük yanlışı ortadan kaldırmış, ne demiştir? ‘İnsani yaşat ki devlet yaşasın.’ Bu ifadede tezahür eden uygulamalarıyla devleti milletiyle buluşturmuştur” değerlendirmesinde bulundu.
“FETÖ VE ARKASINDAKİ KAHPE İZ SÜRÜCÜLERİNE BU ÜLKE TESLİM EDİLMEDİ”
15 Temmuz’un, bunun en somut örneği olduğunu ifade ederek, milletin o gece devletinde sembolleştirdiği özgürlüğünü, bayrağını, ezanını, inancını, geleceğini korumak için ayağa kalktığını söyledi ve “249 şehit verdik, 2 bin 193 gazimiz oldu ama hiç olmazsa bu alçak FETÖ’nün, arkasındaki kahpe iz sürücülerine bu ülke teslim edilmedi” sözlerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şu açıklamalarda bulundu: “Şimdi Ankara, İstanbul’da duruşmalar başladı ve bu duruşmalarla birlikte bizler tabi bütün şehitlerimizin ailelerine, gazilerimizin ailelerine inşallah bu mahkeme kararlarıyla bir defa hakların iadeiitibarın sağlanmasını temin edeceğiz. Aynı zamanda da dünyada bunları korumaya kalkan ülkelere karşı da, ‘Daha ne istiyorsunuz, buyurun size yargı kararları’ deyip bunları da onların önüne koyacağız. Üzerlerine düşeni yaparlar veya yapmazlar, önemli değil. Ama şimdi de dünyaya sesleniyorum buradan, diyorum ki; eğer sizler iade-i itibara yardımcı olmazsanız, bilesiniz ki yarın-bir gün sizlerin de bizim elimize düşenleriniz olduğu zaman istediğinizde bunları bizden alamayacaksınız, bunu bilin. Çünkü terörle mücadele lokal değildir, terörle mücadele mevzi değildir, terörle mücadele uluslararası bir mutabakatın uygulamasıdır. Uluslararası bu mücadeleyi vereceksek, eğer biz de sizden bizim ülkemize ait -ki bunları inşallah vatandaşlıktan da çıkaracağız- bunları süratle bize iade etmenizi istiyoruz. Ettiniz ettiniz, etmediğiniz takdirde, kusura bakmayın, ‘men dakka dukka’; biz de bunu yaparız.”
“AK PARTİ’NİN REFORMCU YÖNÜ OLMASA BUNCA YIL İKTİDARDA KALAMAZDI”
16 Nisan halk oylamasıyla kabul edilen yeni yönetim sisteminin de Türkiye’ye kazandırdıkları devrim mahiyetinde bir başka reform olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer AK Parti’nin bu reformcu, bu devrimci yönü olmasa bunca yıldır iktidarda kalamazdı, hâlâ milletimizin umudu olamazdı. Değişim ve değişime olan inancımız ve bağlılığımız her fırsatta bunu ortaya koymak suretiyle milletimizle bütünleşmemize fırsat veriyor” dedi.
Milletin kendilerine güvenip destek verdikçe sorumluluklarının arttığı uyarısında bulunarak, milletin genel seçimlerde 2002’den 2015’e AK Parti’yi desteklediğini, yerel seçimlerde belediyelerin çoğunu AK Parti’ye teslim ettiğini, tüm halk oylamalarında kendilerini mahcup etmediğini, Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisini seçtiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun yanında 367 garabeti, 27 Nisan bildirisi, kapatma davası, Gezi olayları, FETÖ ve PKK ile mücadele başta olmak üzere karşılaştığımız her kritik hadisede milletimiz yanımızda yer aldı. 15 Temmuz’la birlikte artık can borcumuzun da olduğu milletimize olan şükranımızı ancak kendisine daha iyi hizmet sunarak ifade edebileceğimize inanıyorum” şeklinde konuştu.
“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÛMET SİSTEMİ’NE HAZIRLIK İÇİN ÇOK SAYIDA UYUM KANUNU ÇIKARILACAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bunun için önümüzdeki süreyi çok iyi değerlendirmeliyiz. İlk etapta tüm bakanlarımızdan 180 günlük kısa vadeli bir eylem programı istedim. Tıpkı hükûmette ilk geldiğimiz dönemdeki 100 günlük acil eylem planı gibi bu program da vatandaşlarımızın birikmiş sıkıntılarına hızlı çözümler üretmeye yönelik olacaktır ve 2019 seçimlerine kadar da bu çalışmaları yürütecek bir eylem planı. 2023 hedeflerimiz zaten asıl başarı çıtamız olarak geçerliliğini sürdürüyor önümüzde, onu da güncellememiz gerekiyor. Şimdi buna ilave olarak 2035 yılını hedef alan yeni bir çalışmaya daha başladı. Bu aynı zamanda gençlerimize emanetimiz olan 2053 vizyonumuzun altyapısını oluşturacaktır. Meclis Grubumuza da bu süreçte çok önemli görevler düşüyor. Her reform, idari tasarruflarla yapılabilecek yönlerinin yanında, asıl olarak yasa ve anayasa değişikliği demektir. 3 Kasım 2019 seçimleriyle birlikte yürürlüğe girecek Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne hazırlık için çok sayıda uyum kanununun çıkarılması gerekiyor. Meclisin mevcut gündemi zaten yoğunken bir de üzerine reformların ve yeni yönetim sisteminin yükü binecek. Milletimiz için, ülkemiz için, geleceğimiz için bu yükü hep birlikte omuzlayacağız.”
“TÜRKİYE’NİN İNŞASINDA OMURGA GÖREVİNİ YİNE SİZLER ÜSTLENECEKSİNİZ”
AK Partili milletvekillerine hitaben, “Türkiye’nin inşasında omurga görevini yine sizler üstleneceksiniz” şeklinde seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti milletin bağrından çıkmış ve bugüne kadar gücünü hep milletten almış bir partidir. Milletimizle irtibatımızın zayıfladığı gün bizim Allah göstermesin bittiğimiz gün olacaktır” görüşlerine yer verdi.
Milletvekillerine, Ramazan’ı, Ramazan ve Kurban Bayramları ile yaz tatilini, vatandaşların gönlünü kazanacak çalışmalarda bulunmak için iyi değerlendirmeleri tavsiyesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “16 Nisan’da kabul edilen Anayasa değişikliğiyle artık başarı çıtası nereye çıktı? Yüzde 50+1, buraya yükseldi. Bir başka ifadeyle 2011’de ve 1 Kasım’da aldığımız tarihimizin en yüksek oy oranları dahi artık yeterli değil. Her ne kadar cumhurbaşkanlığı ile milletvekilliği sandıkları ayrı kurulacak olsa da, her ikisinde de yüzde 50’nin üzerine çıkmadan milletimize arzu ettiğimiz gibi hizmet veremeyiz. Öyleyse bugüne kadar yaptıklarımızdan çok daha fazlasını yapmak, çok daha çalışmak mecburiyetindeyiz. Bunun için de hiç vakit kaybetmeden kolları sıvamalı, milletimizle olan rabıtamızı güçlendirmenin yollarını aramalıyız” diye konuştu.
“80 MİLYONUN TAMAMINA ULAŞACAK BİR ÇALIŞMA PROGRAMI HAZIRLIYORUZ”
Sandıkta yüzde 50’nin üzerine çıkmak için milletimizin tamamını kucaklamayı hedeflemek durumundayız. Bunun için milletimizin her bir ferdini bile ihmal etmeden 80 milyonun tamamına ulaşacak bir çalışma programı hazırlıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletvekillerimiz, teşkilatlarımız, kadın ve gençlik kollarımız, belediye başkanlarımız, belediye ve il genel meclis üyelerimizin yanında tüm gönüldaşlarımızla birlikte gecemizi gündüzümüze katarak çalışacağız. Gayret bizden, tevfik Allah’tandır” diye ekledi.
Yılsonuna kadar, AK Parti il, ilçe ve belde teşkilatlarının yeniden gözden geçirilerek güncelleneceğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü ortada bir metal yorgunluğu var, bunu aşmamız lazım. Onun için de çok daha dinamik ve çok daha gayretkeş ekiplerle inşallah 2019’a hazırlanmamız gerekiyor. Bunun için de bütün ilgili birimlerimiz yoğun bir çalışma içerisinde bu hazırlıkları yapması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını grup toplantılarının hayırlara vesile olması, genel kurul ve komisyon çalışmalarında başarılı bir hafta geçirilmesi temennilerinde bulunarak tamamladı.