Topumdaki tüm olumsuzluklarla birlikte uyuşturucuyla da mücadele eden Temiz Toplum Derneği’nin geçmişi 4 sene öncesine dayanıyor. Bilal Ay’da arkadaşlarıyla birlikte kurduğu ve Genel Başkanlığını üstlendiği dernek aracılığıyla uyuşturucu ve toplumdaki olumsuzluklarla aktif mücadele ediyor.
Derneğin, dolayısıyla da Bilal Ay’ın çalışmaları İstanbul’la sınırlı değil. Sadece Bilal Ay, hiçbir karşılık beklemeden üstelik zaman zaman da kendi cebinden harcayarak 4 yıl içinde yurt genelinde uyuşturucuya karşı 300 konferans vermiş.
SADECE İSTANBUL’DA 500 BİN UYUŞTURUCUYA BULAŞMIŞ KİŞİ VAR!
Sadece İstanbul’da 500 bin uyuşturucu bağımlısı olduğunu öngördüklerini ifade eden Bilal Ay, “İstanbul’un nüfusunu 15 milyon değil, 20 milyon bile saysak her 40 kişiden birisi uyuşturucu bağımlısı. Aileleri ile birlikte düşündüğümüzde sadece İstanbul’da dile kolay 2 milyon kişi uyuşturucu belasından etkileniyor. Anadolu’daki biraz daha iyi ama artık oralardan da acının sesleri duyulmaya başladı. İnanması güç ama uyuşturucu kullanma yaşı 8’e kadar indi! Bu da nasıl bir bela ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor” şeklinde konuştu.
10 GÜNDE BEYNİN YÜZDE 60’INI YOK EDİYOR
Son dönemlerde kullanımı oldukça artan sentetik uyuşturucuya dair de bilgiler veren Ay, “Sentetik uyuşturucu, 1 kerede bağımlılık yapıyor. 10 gün içerisinde beynin yüzde 60’ını yok ediyor ve 3 sene içerisinde de öldürüyor. Bu da bizlere aslında ne kadar hızlı hareket etmemiz gerektiğini gösteren bir tablo” diye konuştu.
BAĞIMLI OLMAYANLAR UYUŞTURUCUYA BULAŞIYOR
Süreç içerisinde uyuşturucuya bulaşmamış insanlarımızın uyuşturucu batağına saplandığını belirten Ay, “Çünkü bir bağımlının yapabileceği iki şey var. Ya çalacak ya da satacak. Bu noktada da tedavinin önemi iki kat artıyor. Şunu da ifade etmek istiyorum ki, biz uyuşturucu batağına saplanmış gençlerimizin değil uyuşturucunun karşısındayız” ifadelerini kullandı.
ÇOCUĞUNUN ÖLMESİ İÇİN DUA EDEN VAR!
Uyuşturucu ile mücadelede insanı oldukça üzen sahnelerle de karşılaştıklarını ifade eden Ay, “Örneğin bir anne bana gelerek çocuğunun ölmesi için dua ettiğini söyledi. Yoksa başkalarını da bu belaya bulaştıracağını, bu yüzden başka annelerin yüreğinin yanmaması için bunu istediğini ifade etti. Bir annenin böyle bir şey söylemesi için neler yaşaması gerekir düşünebiliyor musunuz?” dedi.
EVLADI UYUŞTURUCU SATMASIN DİYE YEMEK SATIYOR!
Konu ile ilgili bir başka örnek de aktaran Ay, “Bağcılar’da konferansta bir hanımefendi ile konuştum. Çocuğunun çok başarılı olduğunu, üniversite tercihlerini konuşurken bir anda hayatlarına uyuşturucunun girdiğini anlattı. Çocuğu bağımlı olunca babası evlatlıktan reddetmiş. Kendisi de çok ağır bir kanser ameliyatı geçirmiş ve çok ağır ağrı kesiciler kullanıyormuş. Ama gece çocuğu eve geldiğinde onu gizlice içeri alabilmek ve uyuyakalmamak için bu ağrı kesicileri kullanmıyormuş. Sabah eşi evden çıkınca yemek yapıyor, o yemekleri satıyor ve kazandığı parayı da uyuşturucu alması için çocuğuma veriyor. Çünkü evladının hırsız veya uyuşturucu satıcısı olmasını istemediğini söylüyor” dedi.
ÇOK AŞAMALI BİR SÜREÇ
Uyuşturucu bağımlısı bir kişinin tedavisinin çok aşamalı bir süreç olduğunu da ifade eden Başkan Ay, “Öncelikle ikna ile tedavi gerçekleşecek. Ardından bir rehabilitasyon süreci yaşanması gerekiyor ve son olarak da bağımlının eski ortamına dönmemesi yani farklı bir yere taşınması gerekiyor. Ancak ülkemizde rehabilitasyon aşaması maalesef yok” dedi.
KAPASİTE ÇOK YETERSİZ
Türkiye’de bağımlılık tedavisi yapılan AMATEM’lerin kapasitelerinin çok yetersiz olduğunu vurgulayan Bilal Ay, “Rakamlar ortada. Kaç insanımızın bu belayla boğuştuğu ortada. Ancak ülke genelindeki AMATEM’lerin toplam yatak kapasitesi 600-650 civarında. Bugün randevu almak için arasanız 2-3 ay sonraya gün veriyorlar. Daha da vahimi uyuşturucuya bulaşmış kardeşlerimiz bizlere AMATEM’lere de uyuşturucunun girdiğini söylüyorlar. Ayrıca bugün, bir bağımlı 18 yaşını aşmışsa ancak sosyal güvencesi yoksa tedavi olamıyor. Özel bir takım rehabilitasyon merkezleri var ancak onlar da işi tamamen ranta ve ticarete dökmüş durumda. Devletimiz bu işe büyük bir ciddiyet ve titizlikle el atmalı” şeklinde konuştu.
AMATEM’LERE UYUŞTURUCU GİRİYOR
Bir şekilde uyuşturucuyu bırakabilmiş kişilerin sürekli kontrol altında tutulması gerektiğini ifade eden Başkan Ay “Bütün bu badireler atlatılsa bile, sürekli kontrol gerekiyor. Kişi uyuşturucu olan ortamdan taşınacak, cep telefonu ve sosyal medyadan da uzak duracak. Çünkü madde satıcıları genelde onun peşini bırakmıyor. Tekrar o çocuğu bulup ona madde satmaya çalışıyor. Ayrıca bu kişinin taşınması da lazım. Peki asgari ücretle geçinen bir aile nasıl evini taşıyacak? Taşıyamıyor” dedi.
Tedavinin ardından rehabilitasyon sürecinin önemine de değinen Bilal Ay, “Bağımlıların mücadele etmesi için gereken özgüvene kavuşacakları bir süreç için rehabilitasyon merkezleri çok önemli. Maalesef bizde bu alan eksik. Aileler evlatlarını yeterince takip edemez ancak bu merkezlerde, kendisiyle aynı mücadeleyi verebileceği insanlarla birlikte eğitim alabiliyor. Orada özgüven ve gerekli donanımı alabiliyor. Bu hayata yeniden başlayabilmesi adına önemli” dedi.
HERKES MÜCADELE ETMELİ
Uyuşturucu ile milletçe mücadele edilmesi gerektiğini de ifade eden Bilal Ay, “Çünkü bu konu çok ama çok önemli. Bizim şu anda gerçekleştirmiş olduğumuz çalışmalar daha çok ön alma ve gündem oluşturma yönünde. Konferanslarla gençlerimize ulaşıyor ve tuzağa karşı onları uyarıyoruz. Bu konuda dikkatli olmalarını sağlamaya gayret ediyoruz. Bu da uyuşturucu ile mücadelede çok önemli ve savunma hattı da aynı zamanda.” diye konuştu.