Cumhurbaşkanı Erdoğan: Zihnini ve yüreğini Amerika’da yaşayan bir şarlatana adayan mankurtlardan bilim adamı da Müslüman da olmaz

393

CUMHURBAŞKANI  Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkesine, milletine ve insanlığa hizmet etmek yerine zihnini ve yüreğini Amerika’da yaşayan bir şarlatana adayan mankurtlardan bilim adamı da olmaz, Müslüman da olmaz” dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi Mezunları Programı’nda konuştu. “Boğaziçi Üniversitemiz halen ülkemizin en prestijli en önemli yüksek öğretim kurumlarından biridir. Bununla birlikte Boğaziçi Üniversitemizin bizim gönlümüzden geçen konuma ulaşamadığını da belirtmek durumundayım” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hep söylenir eğitim-öğretim özgürlüğü, düşünce özgürlüğü bunlar hep konuşulur. Konuşulması güzel de acaba uygulamaya gelindiği zaman, diyelim ki Boğaziçi Üniversitesi buradaki hocalarımız bu işe nereye kadar şöyle pergellerini açıyorlar. Burası çok önemli. Çünkü belli bir fikrin savunucusu olanlara kapıyı aç, belli bir fikrin eğer savunucusu değilse ona kapıyı kapa. Bu mu özgürlük? Eğitim-öğretim kurumlarının bu noktada bir defa kefeni yırtması lazım. Ehliyet-liyakat kimdeyse o girmesi lazım. Önünün de kapatılmaması lazım” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Selçuklu’yu yıkılışa götüren Haşhaşi dalgası bir yanıyla cehalet ve bir yanıyla vahşet kokuyordu. Bugün de Türkiye benzer saldırılarla karşı karşıyadır. FETÖ dediğimiz ihanet çetesi, etkisine aldığı insanların zihinlerini örgüte karşı kayıtsız şartsız bir itaat duygusuyla çökertirken, gerektiğinde 15 Temmuz’da olduğu gibi en acımasız vahşetlere de yöneltebilmiştir. Ülkesine, milletine ve insanlığa hizmet etmek yerine zihnini ve yüreğini Amerika’da yaşayan bir şarlatana adayan mankurtlardan bilim adamı da olmaz, Müslüman da olmaz” ifadesini kullandı.


“SAPKINLIKLARIN ARACI HALİNE DÖNÜŞÜR”

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Saygıdeğer hocalarım, sevgili gençler unutmayın; alim olmak başka bir şeydir, arif olmak başka bir şeydir. Alim olabilirsin; ama arif olamazsın. Arif irtifa makamıdır. Alim ve arif olduğun zaman o bambaşka bir zenginliktir. İrfanla yoğrulmamış ilim nasıl bizi kalpsiz beyinlerin tasallutuna maruz bırakırsa, İslam’ın temiz ve pak mayasıyla yoğurulmamış körü körüne inançta işte bu tür sapkınlıkların aracı haline dönüşür. Bize lazım olan dinimizin emrettiği şekilde gönül süzgecinden geçirilerek o damıtılmış bilgidir; yani hikmettir.”