Alman polisinin Türk aileye uyguladığı şiddet güvenlik kamerasında

519

Ramazan Bayramı’nın birinci günü polis şiddetine maruz kalan Mehmet Kara’nın evinin içinde yere yatırılıp darp edilme anları evin güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Polisin aşırı tepki gösterdiğini söyleyen Kara, Ramazan Bayramı’nı kendilerine zehir ettiklerini söyledi. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul MilletvekiliMustafa Yeneroğlu da aileyi ziyaret ederek olayı mağdurlardan dinledi. Yeneroğlu, “Duisburg Anakent Belediye başkanını kınıyorum“ dedi. 

KAMERAYI GÖREN POLİSLER DARP ETMEYİ BIRAKTI

Ramazan Bayramı’nın birinci günü Duisburg’da Alman polisinin şiddetine maruz kalan ailenin yaşadığı o korku dolu anlar güvenlik kamerası ve amatör kameralarca kaydedildi. Mehmet Kara’nın evinin giriş koridorunda üç polis tarafından yere yatırılıp, kafasının zemine çarptırılması ve tekmelenmesi, merdiven başında bulunan kameraya yansıdı.

2 GÜN SONRA TABURCU EDİLDİ

Almanya’da park yasağı bulunan yere aracını park eden ardından polislerce darp edilen Mehmet Kara (49) 2 gün hastanede kaldıktan sonra taburcu edildi. Mehmet Kara, Alman polisi tarafından tartaklanıp, yerde tekmelenirken; kızı, eniştesi ve kardeşi Muhammed Kara da polisin biber gazlı müdahalesine maruz kalmıştı.

TBMM İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU BAŞKANI YENEROĞLU AİLEYİ ZİYARET ETTİ

2 günlük tedavisi sonrası taburcu edilen Kara yaşadıklarını Türk basın mensuplarına ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul MilletvekiliMustafa Yeneroğlu’ya anlattı.

YENEROĞLU’NDAN KARA AİLESİNEGEÇMİŞ OLSUN ZİYARETİ

Kara ailesine ziyarette bulunan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul MilletvekiliMustafa Yeneroğlu, “Kara ailesine büyük geçmiş olsun. Son otuz yılı aşkın bir süredir barış içerisinde, burada yaşamak isteyen ve bu şehrin belediyesine çeşitli katkıları olduğunu öğrendiğim Mehmet Kara’nın başına böyle bir şeyin gelmesi üzücü. Kendisine ve ailesine yapılan bu çirkin muameleyi, içine sindirmesinin kabul edilmesi gibi bir şey olamaz. Polisin gereksiz ve ölçüsüz bir şiddeti söz konusu. İnanılmaz bir şekilde insanlara saldırmış, insanları darp etmeyi göze alabilmişlerdir. Polisin bu saldırısı da, kameralar tarafından kayıt edilmiştir. Polis özür dilemelidir. Savcılıkta başlattığı soruşturma ile polisin yanlışının ortaya konması gerekmektedir. Olayın hemen ardından aile hakkında başlatılan olumsuz konuşmalar, maalesef kamera görüntüleri olmasaydı bir yafta olarak kalacaktı. Aile hem darp edilmiş, hem de böyle bir ön yargı ile karşı karşıya kalacaktı. Cep telefonu ile kayıt yapan vatandaşlarımıza da teşekkür ediyorum. Bir de başka bir mesele var. Duisburg Anaket Belediye Başkanını kınıyorum. Kendisini gelip bu insanlardan özür dilemesi gerekirken, bu semtteki insanları ‘asosyal’ diye niteleyip, aynı zamanda aşağılama yolunu tercih ettiği medyada iddia ediliyor. Oysa Sosyal Demokrat bir partili başkanın, böyle ırkçı partilerin söylemlerini kullanarak toplumunu ötekileştirmesi, nefret suçu olarak algılanacak bu gibi söylemleri kullanması, kesinlikle kabul edilemez. Çıkıp kendisinin bu insanlardan özür dilemesidir. Bunu da beklediğimi, özellikle ifade etmek istiyorum. Ayrıca olayın da takipçisi olacağız“ dedi.

AİLEMİN GÖZÜ ÖNÜNDE YAPTILAR

Mehmet Kara, psikoloji destek almaya başladığı ve hukuki olarak olayın peşini bırakmayacağını söyledi. Mehmet Kara, “30 otuz gün oruç tuttuk, bayram yapacağımız yerde 48 saat hastanede kalmak zorunda bırakıldık. Bayramı bize zehir ettiler. Psikolojim bozuldu, uyku düzenim bozuldu, raporluyum işe de gidemiyorum. Farklı dönemlerde Duisburg Belediyesi’ne çok katkılarım oldu. Otuz senedir demir çelik fabrikasında çalışıyorum, vergi veriyorum. Agresif birisi olsam öyle bir şirkette çalıştırmazlar. Benim gibi bir insana bunu yapmalarını kendime yediremiyorum, bunun için de içim içimi yiyor. Kafam da yerinde değil, psikoloji destek almaya başladım. Unutamayacağım o onların ailemin yanında olması, zaten daha acı oldu, insanı küçük düşürüyor. Eşim, kızım gözü önünde oldu. Kızımın da psikolojisi bozuldu, o günden sonra. Allah kimsenin başına böyle bir şey vermesin. Almanların kendileri polislerin yetersiz olduğunu söylüyor da, bu böyle olmaz eğitin ondan sonra sokakta görevlendirin“ dedi.

“KAMERAYI FARK ETMİŞ OLACAKLA Kİ TARTAKLAMAYI BIRAKTILAR”

Mehmet Kara, “Olay sırasında olup biteni cep telefonuna kayıt eden komsu çocuğunu gören polis, onun yanına giderek telefonu elinden almaya çalışırken ona da şiddet uyguladılar ve ardından karakola götürmek için uğraşıyorlardı. O arada özel çevik kuvvet polislerde, takviye olarak geldi. Benim kompresörü içeri koymaya çalıştığımı gören üç polis yanıma geldi ve üzerime çullanarak beni evin giriş koridorunda yere yatırdılar. Kafamı yere koydular, üstüme çullandılar ve bana birisi tekmeler sallamaya başladı. Ondan sonra ben baygınlık geçirdim. O arada polisler merdiven başındaki kamerayı fark etmiş olacaklar ki, beni tartaklamayı bıraktılar. Sonra o halde beni kaldırıp karakola götürmek istediler, ben ise iyi değilim hastaneye gitmem gerekiyor dedim ve hastaneye götürüldüm. Ben hastane muayene edilirken bile polisler, gelip benim başımı beklediler, oradan karakola gideceğiz diyorlardı. Ben hayır, avukatım olmadan bir yere gidemem, bana evimin içinde bu şiddeti uyguladınız, karakola gidince kim bilir neler yaparsınız dedim, zaten doktorlarda 48 saat gözetim altında kalmamı söyleyince polisler başımdan uzaklaştı“.

AĞABEYİM ÇOK SAKİN BİRİSİDİR

Olay sırasında polisin biber gazına maruz kalan ve bir buçuk saat gözlerinin acı içinde kaldığını belirten Mehmet Kara’nın kardeşi Muhammed Kara (36), “Ağabeyim, arabayı yasak yere park etse de, hemen çekerim ama içindeki kompresörü indireyim dedi. Ama polis çok aşırı sertlikle, ‘hayır hemen’ dedi. Ben de yanlarına yaklaştığımda, polis ‘buradan uzaklaş yoksa biber gazı sıkarım suratına’ deyip durdu. Ben de ‘bu ne demek, bize terörist muamelesi yapıyorsunuz, biz bunu hak edecek ne yaptık’ dedim. Sonra ağabeyimin boynundan polis tutunca, biz de ne oluyor demeden bir metre yakınlıktan biber gazını üzerimize sıktılar. Sonra benim bir buçuk saat, yüzümü gözlerimi yıkamakla geçti. Bize başka suç işlemiş insan muamelesi yaptılar. Bundan sonra başımıza bir şey gelse, bu polisleri çağırmaya korkarım ben“ dedi.

 

DHA